Erol Bilecik


İşlem Durum Simge - Process Status Icon
Popup Close
Erol Bilecik
Erol Bilecik Biyografi

TÜSİAD

Konuşmalarım


Büyük Veri, Online Platformlar ve Rekabet Hukuku Seminer, 25.05.2018





Sayın Bakanım, Sayın Rekabet Kurumu Başkanım, Değerli TÜSİAD Üyeleri, Rekabet Kurumu Üyeleri, Değerli Konuklar ve Değerli Basın Mensupları,

Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Dünya, çok önemli bir değişim süreci içerisinde bulunuyor. Ekonomiden siyasete; devlet yönetiminden şirket yönetimine; her şey değişiyor. Bilim ve teknoloji alanında baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor.

Çağımız, hız çağı. Yapay zeka, sürücüsüz otomobiller, Sanayi 4.0, genetik, blockchain, büyük veri gibi alanlarda yaşanan gelişmeler, hayatımızı her geçen gün daha fazla etkiliyor. Bir gün hala 24 saat ama bu gelişmelerin ışığında günler çok daha hızlı akıyor.

Bu çağda, geleceğin güçlü Türkiyesi’nin birinci şartı, ekonomik olarak kalkınmaktır. Mevcut ekonomi, rakamlara baktığımızda olumlu ve olumsuz yönleriyle, “Artık yeni bir ekonomik öyküye ihtiyaç var” diyor. Ve TÜSİAD olarak biz, Türkiye’nin yeni ekonomik kalkınma öyküsünün “Sanayinin Dijital Dönüşümü” üzerinden yazılacağına inanıyoruz.

Türkiye bir eşikte. Ülkemizin bu eşiği geçmesinin yolu, yeni ekonominin dinamiklerine hakim olup dijitalleşmeyi, yeni kalkınma öyküsünün merkezine koymaktır.

Bu nedenle, bir an önce bu hikayeyi hayata geçirecek planları yapmamız gerekiyor. “Bugün uygulamaya geçirilen iyi bir plan, yarın uygulanacak mükemmel bir plandan daha iyidir.”

Tüm çalışmalarımızda değerli kurumlarımızla birlikte çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bugün, Rekabet Kurumu ile gerçekleştirdiğimiz bu semineri, bu nedenle ayrıca önemsiyoruz. Sayın Bakanımızın da aramızda bulunmasının bizlere güç verdiğini ifade etmek istiyorum.

Değerli Konuklar,

Eski ekonomik sistemde yaşanan fiyat rekabeti, yerini yenilik rekabetine bıraktı. İletişim ve üretim teknolojilerinde meydana gelen gelişmelerin ışığında, ülkelerin çağın rekabet koşullarına uyabilmek ve rekabet avantajı sağlayabilmek için daha fazla bilgiyi zamanında, eksiksiz elde etme gereksinimi arttı. Dolayısıyla bugün artık, sürdürülebilir bir rekabetin en önemli yapı taşı “veri”dir.

Rekabet söz konusu olduğunda, son yıllarda dünyanın gündeminde yer alan konuların başında dijital dönüşüm geliyor. İş dünyası, artık geri dönülemez bir değişimin içinde. Otomasyon, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi yeni yapılar, iş yapış biçimlerimizi kökten değiştirdi.

Günümüz iş dünyasında veri, şirketlerin rekabette başarılı olması için en önemli kriterlerden bir tanesi haline geldi. Bugün veriyi doğru değerlendiren ve analiz eden şirketler, müşterilerinin ihtiyaçlarına ilişkin bilgileri işleyebiliyor, ürün ve hizmetlerinin kalitesini geliştirebiliyor ve maliyetlerini düşürebiliyor.

Biz de bugün, büyük veri konusuna rekabet ortamı penceresinden bakmayı hedefliyor; konuyu farklı tarafların bakış açısından anlamayı ve tartışmaya açmayı arzu ediyoruz.

Değerli Konuklar,

Bulut depolama kapasitesinin gelişmesi ve depolanan bu kapasitenin nasıl kullanılabileceğine dair stratejilerin çeşitlenmesiyle, dünyanın veri akımı, dev bir dalgaya dönüşüyor. Farklılaşan ve çeşitlenen müşteri talep ve ihtiyaçlarına göre küresel ve yerel rekabetin dinamikleri de değişiyor. “Dalgalar yumuşak kayayı aşındırır; sert kayayı cilalar”. Biz hazırlığımızı iyi yaparsak, her yeni dalgayla daha da sağlamlaşırız.

Daha önce kişisel veriler ve bu veriyi toplamanın iş dünyasındaki yerini tartışıyorduk. Bu tartışmayı bir adım ileriye götürerek, büyük verinin yarattığı yeni ekonomik dinamiklerle şekillenen rekabet koşullarını tartışmaya da ihtiyacımız var.

Dijital dönüşümün her alanı etkilediği günümüzde büyük hacimli, hızlı üretilen ve çeşitlilik arz eden büyük verinin nasıl saklanacağı ve işleneceği kadar, bu dönüşümden rekabet ortamının nasıl etkilendiğini de düşünmemiz gerekiyor.

Büyük veri, birçok hizmetin sağlanmasında paha biçilemez bir varlık ve gerekli bir girdidir. Büyük veri yerini sağlamlaştırdıkça ve tüketicinin bundan faydası arttıkça, konuyu rekabet mevzuatı açısından tartışmanın önemi de gün geçtikçe artıyor. Büyük veriye kısıtlı erişimin, pazara girişte ya da dijital ekonominin genişlemesinde sorunlar yaratabileceği konusu, beraberinde bu konuda hukuki bir aksiyon alınması meselesini de getiriyor.

Değerli Konuklar,

Büyük veri kadar, büyük verinin nasıl kullanıldığı da artık özellikle Fransa ve Almanya’nın başlattığı tartışma çerçevesinde konuşuluyor. Rekabet otoriteleri, özellikle çoğaltılması mümkün olmayan özel veri setlerini elinde bulunduran teşebbüslerin büyük veri kullanımının, piyasa gücünün tanımlanmasındaki etkilerini tartışıyor.

Bu konu aynı şekilde Avrupa Komisyonu’nun gündemini de meşgul ediyor. 2017 senesinde Komisyon, büyük veri sahibi şirketlerin baskın bir pozisyonda olmasalar bile, sahip oldukları kişisel olmayan, makine tarafından oluşturulmuş verinin üçüncü taraflarla paylaşılması yönünde bir düzenleme yapılıp yapılmayacağının gündemlerinde olduğunu belirtti.

Değerli Konuklar,

Büyük veri kullanımını ve bunun pazara etkisini rekabet dinamikleri ekseninde tartışırken göz önünde bulundurmamız gereken birçok farklı değişken var. Burada belirtmekte fayda var ki; verinin niteliği ve çeşidi, onun değişik bağlamlarda değerini belirleyerek pazar gücünde nasıl bir etki yarattığını ya da pazar girişlerinde negatif bir etkisi olup olmadığını belirliyor.

Fransa ve Almanya tarafından yürütülen çalışmanın (Franco/German study on Competititon Law and Data, 10 May 2016) altını çizdiği nokta şuydu: büyük hacimli ve çeşitli veriye erişim, rekabetin korunmasını ve devamlılığını sağlarken; verinin toplanması konusu, veriyi bu ölçekte toplayamayan, pazara yeni giriş yapan şirketler nezdinde rekabet açısından engel teşkil edebilmektedir.

Pazara girişte yaşanan problemler, aynı zamanda pazar gücünün bir odakta toplanması gibi sonuçlara dönüşebilmektedir. Bu anlamda, büyük verinin rekabet dinamiklerine etkisini tartışırken, bu konuyu bağlamsal olarak ele almanın önemine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum.

Değerli Konuklar,

TÜSİAD olarak, büyük veri özelinde gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle, Türkiye’de iş dünyasının küresel ölçekte rekabet avantajını koruması için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu amaçla, bu konuyu farklı disiplin ve perspektiflerden doğan ihtiyaçlar doğrultusunda enine boyuna konuşmak istiyoruz.

Rekabet Kurumu ile olan işbirliğimizden de kısaca bahsetmek istiyorum. 1996 yılında Gümrük Birliği çalışmalarımız kapsamında oluşturduğumuz. Rekabet Çalışma Grubu, TÜSİAD’ın en köklü, en deneyimli, en aktif çalışma gruplarından bir tanesidir.

(Bu noktada, Sevgili Murat Peksavaş’a hem çalışma grubunun kurulmasından bu zamana kadar verdiği emekler için, hem de Çalışma Grubu Başkanı olarak bu önemli konuyu bizlerin dikkatine getirdiği için teşekkür ediyorum. )

2000’li yılların başından beri, Kurum ile çok yakın çalışmaktan, tebliğlere, kanun taslaklarına dair görüşlerimizi düzenli iletmekten memnuniyet duyuyoruz. Kurumun bilgisi ve tecrübesi ile bizim uygulamada yaşadıklarımızın açıkça tartışılabildiği bu işbirliği modelinin, bizi ileriye taşıdığını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde de, birlikte birçok başarılı projeye, etkinliğe imza atacağımıza inanıyoruz.

Sözlerime son verirken, Sayın Bakanımız Bülent Tüfenkçi’ye katılımı ile bizleri onurlandırdığı için içten teşekkürlerimizi sunuyor ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.






Longplay Dijital Ajans Hizmetleri